Ana içeriğe atla

Ekoloji dosyası : İklim kanunu yalanı. Yazar : Ezilen

 İklim yasası: Global güçlerin kendi yarattığı problemleri bahane ederek süslü ifadelerle sunduğu ancak aslında ne doğaya ne de insana bir katkısı olmayan duzenlemelerin en son halkası.Nasıl LGBT hareketini,Feminist hareketi “pembe kapitalizm” haline getirmeye çalışıyorlarsa bügünlerde de Ekoloji hareketini “yeşil kapitalizm” haline getirmeye çalıştıkları aşikar.Gelin sizle ülkemize de yansıyan ve “İklim Kanunu”olarak lanse edilen bu regülasyonlara ve ne amaçla tasarlandıklarına kısaca göz atalım.

Emisyon Ticaret Sistemi: Düşük emisyonlu kalkınma modelleri çerçevesinde atmosfere salınacak sera gazı emisyonlarına bir üst sınır (cap) getiren ve şirketlerin yapacakları emisyonları izne (tahsisata) bağlayan bir piyasa mekanizmasıdır. Peki ya neden karşıyız:Çünkü bu sistem doğayı kirletmeyi engellemiyor.Burjuvazi zaten haksız olan kazancıyla gidip kendinin emisyon kotasını yükseltebilicek.Kısacası “Parayı veren düdüğü çalar”hesabı.Bu düzenleme sadece iktidarı elinde bulunduran oligarklara yeni bir gelir kaynağı sağlayacak ki bu sistemin ne ölçüde uygulanabileceği Türkiye gibi demokratik olmayan bir ülkede ciddi bir tartışma konusudur.Bu sistemin halka yansıması ise elbet ki şişirilmiş fiyatlarla ortaya çıkacaktır.

Karbon Vergisi:Hayatımızı doğrudan etkileyecek durumlardan biri zaten aldığımız ürünün değerinden fazla olan vergilerin artacak olmasıdır.Sözde niyetleri emisyon azaltımı olmakla beraber global güçler son sürat fosil yakıt kullanımına devam ederken karbon ayak izini azaltmak maksadıyla uçuşlara karbon vergisi,hayvancılığa karbon vergisi gibi yeni vergilerin altyapısı hazırlandı.Kursağı et görmeyen halkımız iyice ete muhtaç hale gelecek demektir bu.Büyük şirketler doğa katliamını sürdürürken üzerimize yüklenebilecek bu vergiler hırsızlıktan başka bir şey değildir.

Sıfır Emisyon:ABD Avrupa Rusya Çin v.b doğa katili ülkeler sıra sıra enerji krizi yüzünden fosil yakıtla çalışan santraller dikerken hedefimiz sıfır emisyon yalanınını inatla dile getirmektedir.Bu yalanla gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkelerin sanayi ve tarım faaliyetlerinin kısıtlanması hedeflenmektedir.Bu globalizasyon sürecenin hızlanması ve kapitalizmin devam etmesi için gerekli şartları oluşturmada kullanılacaktır.

Simdi farklı bir başlık açalım

Sistemin Türkiye’ye etkisi ne olacak: Türkiye Cumhuriyeti,doğa dostu teknolojilere geçme karşılığında Avrupadan aldığı kısa vadede ödemesi imkansız krediler yüzünden ekonomik açıdan sarsılacak.ETS’nin burjuvalara çok bir etkisi olmayacak ancak küçük esnaf olumsuz etkilenecek.Fiyatlar uçacak ve halk organik ürünlere erişmekte zorlanacak.Yeni vergilerle ugrasacağız.Ayrıca Dijital Karbon Raporlama sistemi bizim ülkemiz iktidarında güvenlik açısından şüphe doğuracaktır.

Biz Sosyalistler olarak kapitalizmin her formuna nasıl karşı durduysak “Yeşil Kapitalizm”le de aynı şekilde mücadelemiz sürecek.

Yaşasın doğa mücadelemiz,Yaşasın Yeşil Sosyalizm💚

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kemalizmin kısır tarih anlayışı ve kabullenemeyişi.

  Kürt Sorunu hakkında Kürtlerin kırsal ve feodal halden devlete tam entegre olamamasının sebebinin Atatürk dönemi değil sonraki hükümetlerin baskıcı ve inkarcı politikasının etkili olduğunu düşünüyorum. Atatürk döneminde Mecliste doğu illerini temsilen Kürt milletvekilleri vardı. Atatürk Türk-Kürt birliğine oldukça değindi. Doğu Anadolu bölgesine sağlam temeller attı. Hayatında okul görmemiş halka eğitim getirmiştir. Bugünkü Kürtlerin Atatürk'e olumsuz bakmasının sebebi yasakçı politikaların Kemalizme mal edilmesidir. Düzgün yatırımlar, refah ve eğitim ile Kürt halkı Cumhuriyetimize entegre olacaktır. Irkçılık sorunu da Türk ve Kürt halklarının karşılıklı refahı ile çözülecektir. İnsanlar böyle zor zamanlarda öfkeyi yönlendirecek bir şeyler bulurlar illaha, bizim ülkemizinki de Kürt vatandaşlar oldu. AKP gittikten sonra daha güzel ve demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti görmeyi umuyorum. Sağlıcakla kalın. Brigading olmaması adına doğrudan yazıyı copy paste yapmayı uygun gördüm ama n...

2. Meşrutiyetten kemalist döneme işçi sınıfı, 1 (1908-1939)

  Türkiye işçi sınıfı hareketleri tarihi burjuva hükümetlerin despotizmi altında ezilip kalmış, ve ana akım siyaseti takip eden hemen hemen kimsenin bu konu hakkında çat pat da olsa hiçbir fikirlerinin olmadığı tarihsel bir süreçtir. Bu yazımda ise sizleri bu konuda hem aydınlatmaya hem de sorgulamaya teşvik edebileceğimi düşünüyorum. 1908 ve 2. Meşrutiyetin ilanı. İkinci meşrutiyet dediğimiz dönem teşkilat-ı esasiyenin yeniden yürürlüğe girmesiyle başlayan ve Osmanlı'nın tasfiye edilmesine kadar süren dönemdir. Yıl aralığını ise 1908-1922 olarak kabul edebiliriz. Yazımı bu dönemden başlatma sebebim ise sonradan ele alacağımız milli-burjuvazi ve kapitalistleşme sürecinin bu dönemlerde başlıyor olmasıdır. İkinci meşrutiyete sebep olan şey ise mutlakıyetçi monarşinin kapitalist üretim biçimlerinin gelişmesini engellemesidir. Dr. Vasfi Nadir Tekinin yazımıyla durum şöyledir ''Yönetilenler, arlık mevcut sistemden hiç memnun değildi. Bu memnuniyetsizlik, farklı dil, din, ırk ve ...

Sözde İsrail Devleti Nasıl Kuruldu? Yazar : Beko

  Bu yazımda Sözde İsrail Devleti'nin kuruluşuna giden yolu ve uluslararası arenada aldığı desteği anlatacağım. Amacım emperyalist güçlerin tıpkı bugün olduğu gibi yüz sene önce de nasıl İsrail yanlısı politikalar izlediğinin anlaşılmasıdır. Siyonizm, Avrupa’da yüzyıllar boyu süren ve Yahudileri defalarca kez farklı devletlere göçe zorlayan yoğun bir anti-semitizm karşısında, Yahudi burjuvazisinin geliştirdiği, milliyetçi, dini ve burjuva karakterli bir ideolojidir. Kökü 19. yüzyıla dayanır. Birçok Avrupa ülkesinde yaygın olan anti-semitizm ve hükümetler tarafından planlanan ve vatandaşlar tarafından gerçekleştirilen pogromlardan (kıyımlar) tükenen Avrupalı Yahudiler, ırkçılığın zulmünden uzak, kendilerine ait bir toprak hayal etmekteydi. Fakat bu ideoloji Yahudi halkının özgürleşmesinin sınıfsal bir mücadele ile değil, kutsal kitaplarında yazdığı üzere kendilerine vaat edildiğini iddia ettikleri toprakları, yani Nil Nehri'nden Fırat Nehri'ne kadar olan toprakları, ele geçi...